Gebelikte Üçlü Tarama Testi

ÜÇLÜ TARAMA TESTİ (TRİPLE TEST)

Gebelik takibinde sakatlık taramaları çok önemli bir yer tutar. Bu taramalarda 11-14. Haftalarda yapılan ikili tarama testi gibi, Down Sendromu (mongol bebek)  riskini ölçen diğer bir test de üçlü tarama testidir. Bu test hamileliğin 15-20. Haftaları arasında yapılabilir. Ancak testin sonuçlarının en hassas olduğu zaman 16-18. gebelik haftaları arasındadır. Sitemizdeki hesaplayıcıyı kullanarak üçlü testinizi yaptırmak için en doğru zamanı tespit edebilirsiniz. Test anneden bir tüp kan alınarak yapılır. Annenin aç ya da tok olması testin sonuçlarını etkilemez. Üçlü test için alınan kanla beraber bebeğin kafatası ölçümlerinin de yapılması ve bunların test formuna not edilmesi testin doğru zamanda yapıldığını teyit etmek için çok önemlidir. Üçlü testte bakılan parametreler gebeliğin büyüklüğü ile birlikte değişkenlik gösterir. Dolayısıyla yanlışlıkla 14 haftalık bir bebeğe 16 haftalıkmış gibi test bakılması durumunda sonuç güvenilmez olur. Hekimler riskli test sonucu ile karşılaştıklarında ilk olarak testin yapıldığı tarihte bebeğin yaşının doğru girilip girilmediğini kontrol ederler. Eğer testin yapıldığı tarihte bebeğin yaşı yanlış girilmiş ise testin tekrarı uygundur. Ancak test doğru tarihte yapılmış ve bebeğin yaşı doğru girilmiş ise test tekrarı önerilmez. Doğru zamanda yapılmış testi tekrarlamak kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Üçlü tarama testinde anne kanındaki üç hormona (serbest BHCG, alfa fetoproteim ve estriol) bakılır. Ayrıca annenin yaşı, kilosu, sigara içiciliği, önceki sakat ya da sağlıklı bebek doğurma öyküleri testin sonuçlarında etkilidir. Kan hormon düzeyleri aynı olan iki gebede yaşça ileri olan ya da daha önceden sakat bebek öyküsü olan gebeye daha çok risk çıkması bu yüzdendir. Unutmayın ki üçlü test bir ihtimal testidir. Sonuçları hiç bir zaman kesin değildir. Sonuç iyi demek bebek riskli sınırda değil ya da amniosentez yapmaya değer bir risk yok demektir. Bu durum bebeğin 0 sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Sonuç kötü, ya da riskli sınırda demek bebekte amniosentez yapmaya değer bir sakatlık riskinin olduğu anlamına gelir. Ancak bu durum da bebeğin 0 sakat olduğu anlamına gelmez. Testlerin sınır ya da eşik değerleri genelde 270 de bir ihtimalden fazla ise riskli kabul edilir ve amniosentez önerilir. Hekimliğin temel kurallarından biri yapacağınız tıbbi ya da cerrahi müdahalelerde öncelikle hastaya bir zarar vermemektir ya da sağlayacağınız fayda oluşabilecek zarardan çok fazla olmalıdır. Her amniosentez işleminde çeşitli riskler vardır. Hatta 200 işlemde bir bebek amniosenteze bağlı komplikasyonlar nedeniyle kaybedilebilir. Bu nedenle üçlü testin sonucunda çıkan sakatlık riski amniosentezde bebeği kaybetme riskinden çok fazla olmalıdır ki hekim ve hasta bu işlemi göze alsın. Bir örnekle anlatacak olursak üçlü test sonucu Down Sendromu riski 500 de bir çıkmış olsun. Bu durum da test sonucunuz normaldir ve eşlik eden başka bir risk yoksa amniosentez yapılması önerilmez. Çünkü amniosentezde bebeğin kaybedilme ihtimali sakat çıkması ihtimalinde 2.5 kat fazladır. Diğer bir örnek de test sonucu 100 de bir çıkmış olsun. Bu durumda amniosentez önerilir çünkü bebeğin sakat çıkma ihtimali amniosentezde kaybedilme ihtimalinden 2 kat fazladır. İşte test sonuçları genelde (eşlik eden başka riskler yoksa) bu şekilde fayda-zarar hesabı ile değerlendirilir. Amniosentezin hastaya faydası daha fazla olacaksa önerilir. Üçlü testin down sendromunu yakalama oranı % 80’dir. Yani %20 oranında down sendromlu bebekte üçlü test normal sırlarda çıkmaktadır. Down sendromunu yakalamanın 0 yolu amniosentez yapmaktır. Fakat her hastaya amniosentez yapmak mümkün değildir, mümkün olsa bile yapılacak amniosentezler sonucunda binlerce masum ve sağlıklı bebek amniosenteze bağlı komplikasyonlar nedeniyle gereksiz yere kaybedilecektir.

 

Bir diğer konu hem ikili hem de üçlü testlerin aynı hastada yapılıp yapılmaması kararıdır. Çünkü her iki test de temelde aynı riske yani Down Sendromu riskine bakmaktadır. Her testin bir yalancı pozitiflik oranı vardır. Yani bu tür tarama testleri hasta bebekleri yakalayabilmek için bazı normal bebekleri de riskli gibi gösterebilirler. Bebek normal olduğu halde testin riskli sınırda çıkmasına yalancı pozitiflik denir. Hastaya her iki test birlikte bakıldığında her testden ayrı ayrı yalancı pozitiflik riski gelecek ve belkide bu nedenle hasta boş yere amniosenteze girmek zorunda kalacaktır. Yapılan istatistisel çalışmalar hem ikili testin hem de üçlü testin aynı hastada yapılmasının daha hassas sonuçlar vermediğini yani daha çok mongol çocuk yakalanamadığını göstermektedir. O zaman her iki testi yapmak down sendromunu yakalama oranını arttırmadığına hatta hastaya yanlış pozitif sonuç riski yüklediği için daha çok amniosenteze neden olduğundan dolayı pek önerilmemektedir. Bu gün için bu iki testin yapılıp yapılmaması hakkında dünya genelinde bir fikir birliği yoktur. Herkes kendi tecrübeleri ile bu testleri istemekte ya da istememektedir. Kanımca yaş riski olan hastalarda (35 yaşa yakın ve üstü) her iki testi istemek daha iyi olacaktır.

 

Üçlü testle ilgili bir diğer özellik bu testin sadece Down Sendromu riskine değil aynı zamanda nöral tüp defektleri (spina bifida) riskine ve trizomi 18 denen bir başka genetik bozukluğunda riskine bakabilmesidir. Üçlü testin bileşenlerinde biri olanalfa fetoprotein adlı hormon bebeğin karaciğerinde yapılır ve az miktarda anneye geçer. Üçlü test de bu hormonun normale göre çok yüksek çıkması, bebeğin nöral tüp denen (kafatası ve omurga) yapısında bir sakatlık olduğu ihtimalini kuvvetlendirir. Eğer alfa fetoprotein değeri normalden yüksek çıkarsa bebeğin özellikle nöral yapılarının deneyimli bir uzman tarafından değerlendirilmesi çok önemlidir. Kesin karar verilemeyen olgularda alfa fetoprotein değerine bir kaç hafta sonra tekrar bakılır. Değerin giderek yükselmesi bebekte nöral tüp defekti riskini arttırır.    

[lbmn_postpagination]

[lbmn_authorbio]

Cüneyt Genç Blog

Yenilenen websitemiz ve güncel içeriklerimiz ile karşınızdayız!

Sadece Hamile Kadınların Yaşayabileceği 10 Şahane Duygu

Continue reading

Sezaryen Sonrası Normal Doğum

Günümüzde tüm dünyada sezaryen oranları artmaktadır. İlk gebeliklerin ileri yaşlara kayması, tüm…
Continue reading

Poli Kistik Over Sendromu

Poli Kistik Over Sendromu Nedir? Poli Kistik Over Sendromu üreme çağındaki kadınlarda…
Continue reading

İkili, Üçlü, Dörtlü ve Ardışık Testlerle İlgili Sık Yapılan Yanlışlar

Gebelikte anomali taramalarında kullanılan ikili, üçlü, dörtlü ve ardışık test ile sık…
Continue reading

Gebelikte Cinsellik Hakkında Bilmedikleriniz

Gebelik ve cinsellik HAMİLELİK ESNASINDA HORMONLARA NE OLUYOR? SANKİ KADINLAR HAMİLEYKEN SEVİŞMEYE…
Continue reading

A’dan Z’ye Gebelikte Normal Doğum Rehberi

NORMAL DOĞUM REHBERİ Normal doğum bebeğin vajinal yoldan doğurtulmasıdır. Ağrısız doğum, vakumla…
Continue reading

Gebelikte Hepatit Durumunda Genel Öneriler

Hepatitlerin pek çoğu viral kökenlidir (Hepatit A.B.C.E gibi). Ayrıca ilaca bağlı hepatit,…
Continue reading

Gebelikte İdeal Kilo Nedir?

Gebelik öncesi dikkat edilmesi gereken konulardan biri de kilodur. Fazla kilolu ya…
Continue reading
 

Leave a Comment

Cüneyt Genç

Bizler personelimiz ve hastalarımızla büyük bir aileyiz. Sizde bu ailenin bir üyesi olmak isterseniz 0 312 286 33 02 (PBX) numaralı telefondan randevu alarak bize ulaşabilirsiniz.

Saygılarımla
Op. Dr. Cüneyt Genç
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Open chat