- 9 Haziran 2016
- Cüneyt Genç
- Gebelik Takibi ve Doğum
Ağır işlerde çalışmak: Ağır işin tarifi zordur ancak yapılan çalışmalar günde 3 saatten fazla ayakta kalan meslek gruplarında (hemşire, tezgahtar) erken doğum riskinde artış olduğunu göstermiştir. Günde 3 saatten fazla ayakta kalmayı gerektiren ve kas gücü gerektiren işlerde çalışan kadınlarda bebeklerde doğum kilosunda çok az bir azalma olmaktadır. (Bu durum bu kadınların fazla kalori harcamaları ve beslenmedeki zorluklar nedeniyle olabilir.)
Isı etkisi: Sıcak bir yerde (sauna, hamam, fırın vs.) çalışmak sizi daha yüksek çevresel ısıya maruz bırakacaktır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar 38.9°C den fazla vücut ısısının yükselmesi ve uzun süre böyle kalması, düşük riskini artırmakta ve doğumsal anomalileri (özellikle nöral tüp defekleri) artırmaktadır. Bu tip iş yerlerinde çalışanlar havalandırmaya dikkat etmeli, çalışma sürelerini iyi ayarlamalı, dinlenme zamanlarında daha soğuk alanlara gitmeli, koruyucu kıyafetler giymelidirler. Gebeliğin erken dönemlerinde yüksek ısıya maruz kalan gebeler αFP (alfa feto protein) düzeyine bakılarak ve ultrason ile nöral tüp taraması yaptırmalıdırlar.
İyonize radyasyon: Gebelikte maruz kalınan radyasyonun bebeğe etkisi birkaç faktöre bağlıdır.
- Alınan doz miktarı
- Gebeliğin hangi döneminde alındığı
- Büyüyen bebeğin kendini onarma kapasitesi
Embriyonun rahim içerisine tutunmasından önceki döneme “ya hep ya hiç” dönemi denir. Bu dönemdeki etkilenme embriyoyu ya hepten öldürür ve kendiliğinden düşüğe neden olur ya da hiçbir hasara neden olmaz. Bu dönemde embriyodaki totipotansiyel hücreler embriyoyu tamir edebilirler. Radyasyonun embriyoya en çok etkisi ilk trimesterın sonları ve 2.trimestır başlarında olmaktadır.
Radyasyona en çok hastanelerde, maden ocaklarında maruz kalınır. Buralarda maruz kalınan (özellikle hastanelerde) radyasyon miktarı çok düşüktür. Embriyoda sakatlığa neden olacak radyasyon dozu 5rads’tır. Mesleki ortamda radyasyona maruz kalma sınırları Atom Enerjisi Kurumu tarafından denetlenir. Bugünkü limitler bütün vücut için 5rem dir. Nükleer Düzenleme Komisyonu (ABD) fetusun sınırlarını “gebelik başlarında 500mrem ve her gebelik ayı için 50mrem i geçmemelidir”der. Radyasyon etkisi zamanla, uzaklıkla ve koruyucu kalkan (önlük kurşun) kullanarak azaltılabilir. Eğer bebek 5rad’den daha düşük doza maruz kalmış ise küretaj önerilmemektedir.
Radyasyon etkisi bebekte mikrosefali denen (kafanın küçük kalması) anomali ile anlaşılabilir. Ancak normal gelişme radyasyonun bebekte nörolojik bir sorun yapmadığı anlamına gelmez.
Bilgisayar-TV ekranları: Gebelik sırasında bilgisayar kullanıcılarının bunu sınırlandırmasına gerek olduğuna dair bir kanıt bulunmamıştır. Ekranlar iyonize radyasyon yaymaz. Etraflarında elektromagnetik alan yaratırlar. (Düşük frekanslı elektromagnetik radyasyon.) Bugün için cihaz etrafında oluşan bu alanın kesin etkisi bilinmemektedir.
Bilgisayar kullanıcılarında bu elektromagnetik alan etkisinden ziyade el bileğinin duruşuna bağlı karpal tünel sendromu ve ellerde uyuşma, güçsüzlük, ağrı oluşumu daha fazla görülen bir problemdir. Gebelikte el bileğinde oluşan ödem bilgisayar kullanıcılarını daha çok zorlamaktadır. El bileğini destekleyici pedler kullanmak işe yarayabilir.
Kimyasal etkiler: Bazı organik hidrokarbonlar bebekte alkol sendromuna benzeyen bozukluklar yapabilirler. Gazalin, toluen bu tip ürünlerdir ve solunum yolu ile alınırlar. Yine boya, mürekkep ve plastik yapımında kullanılan etilen gylcol’ın hayvan çalışmalarında sakatlık yapıcı etkisi olduğu gösterilmiştir. Böcek ilaçları ve sanayinde çalışanlarda, bahçe peyzajı yapanlarda, tarım işçilerinde etkili olmaktadır. İnsan çalışması olmasa da hayvanlar üzerindeki deneyler sakatlıklara neden olduğunu göstermiştir.
Kuaförler: Saç renklendiriciler ve boyalar aromatik aminler içerir ve bunlar deriden kana karışabilirler. Bu ajanlar sakatlık değil ama toksik etkisi nedeniyle embriyoyu öldürebilirler. Saç jöleleri dermatite neden olabilirler. Saç boyalarının ve jölelerin gebelerde sakatlık yaptığına dair kesin kanıtlar yoktur. Bir çalışmada saç boyayan kozmetikçiler arasında düşük riskinin arttığını göstermiştir. Bizler bu nedenle düşük riskinin iyice azaldığı 3 ayın sonuna kadar saç boyalarını pek önermiyoruz.
Boyacılar, pil sanayiside çalışanlar: Boyalarda organik ve inorganik pigmentler kullanılır. Benzen, toluen, naftalin vs. İnorganik pigmentler kurşun, krom, kadminyum, kobalt, nikel, civa vs. içerirler. Pil sanayinde çalışanlarda bu risklere maruz kalırlar. İnorganik pigmentler özellikle kurşun plasentadan geçer ve düşük yapabilir, santral sinir sistemi anomaliliklerine neden olabilirler. Kan kurşun düzeyi gebelik öncesi bakılarak (10μgr/mL) yüksek ise iş değiştirilmesi önerilir.
[lbmn_authorbio]
Son Yazılar
- Sadece Hamile Kadınların Yaşayabileceği 10 Şahane Duygu 12 Ağustos 2024
- Sezaryen Sonrası Normal Doğum 28 Haziran 2024
- Poli Kistik Over Sendromu 28 Haziran 2024